TRAFİK

TRAFİK

Amerika’da mutlaka trafik sigortanız ve sağlık sigortanız olsun. Olası bir kazaya karışmanız durumunda  masrafların altından kalkmanız çok zor.

Arabanızı parkederken mavi işaretli –engellilere ayrılmış bulunan- yerlere ne olursa olsun kesinlikle parketmeyin, cezası çok ağır oluyor. Parkmetreli yerlere parkettiğinizde uzun süreli olanları tercih edin, ve 3 dakikalığına da olsa bozuk para koymayı ihmal etmeyin.

Arkadan korkunç bir siren sesi geliyor, itfaiye ya da ambulans diyelim ki. Hemen arabayı dikkatlice sağa çekeceksiniz, yavaşlayacak ve gerekiyorsa duracaksınız. Böylece itfaiye rahatça geçebilecek. Türkiye’de bazı insanların yaptığı gibi bu arabaların arkasına takılmayı tavsiye etmiyorum.

Trafik sıkıştığında kornaya gereğinden fazla basarsanız polis size ceza kesebilir.

Diyelim ki sarı ışıktayken geçmeye kalktınız, fakat önünüzdeki arabalar ilerlemediği için yolun ortasında kalıp yolu bloke ettiniz: Ceza yiyebilirsiniz.

Kırmızı ışıkta ve stop işaretlerinde tamamen durmanız gerekiyor (full stop) ve varsa durduğunuz nokta çizginin arkasında olmalı.

Eğer kırmızı ışıkta geçtiğiniz için trafik cezası yerseniz ilk defasında mahkemeye gidip “no law” demeye çalışın, böylece kayıtlarınıza geçmez (bunu yapabilmeniz için 5 yıldır trafik cezası almamış olmalısınız.)  Faturanızı zamanında ödeyin.

Hız limitini aşacak olursanız  otoyolda (interstate) 10 milden fazla, şehir içinde 5 milden fazla aşmayın derim. Böyle yaparsanız ceza alma olasılığınızı oldukça düşürmüş olursunuz. Eğer trafikle ilerliyorsanız en hızlı 2-3 arabadan biri olmayın, ilk onların peşine düşüyor polis. Trafikle birlikte ilerlemek iyi bir fikir. Bazı eyaletlerde hız konusunda daha katı (strict) oluyorlar. Sorup öğrenmek lazım.

Diyelim ki akşam arabanızı sürüyorsunuz, arkadan mavi ışıkları yanıp sönen bir araba gördünüz. İşte o araba polis arabası ve size ceza kesmek için kenara çekmenizi istiyor. İşaret vererek yavaşça kenara çekin, en azından ışıkların kimin için yandığını anlamış olursunuz.  Diyelim gerçekten de size ceza kesmek için takip ediyormuş. Yapacağınız şu: Pencereyi açacaksınız, arabanın iç lambasını yakacaksınız, motoru söndürüp elinizi direksiyonun üzerinde sürer gibi sabit tutup öyle polisin gelmesini bekleyeceksiniz. Sizden ehliyet ve araba sigortasını isteyecek. Onun gözü önünde yavaş hareketlerle uzatacaksınız. Burada iki ihtimal var: Ya sizi sözle uyarıp gidecek ya da arabasına gidip bilgisayardan araştıracak. Her iki durumda da itiraz etmeden ve minimum konuşarak sorularını cevaplandıracaksınız. Size neden kırmızı ışıkta geçtiğinizi sorabilir. Sarı gördüm, ben kırmızı ışık görmedim, sarıdan kırmızıya, sarıya geçerken gördüm diyebilirsiniz; gerçekten öyleyse. Büyük ihtimalle ceza kesmeye niyetli bir polisi, siz tatlı dille fikrinden caydıramayacaksınız, ama niyetini bilmediğiniz için en azından uygun dille müşkülünüzü anlatın.

Alkollü araba kullanmak kesinlikle yapılmaması gereken bir iştir (no no). Eğer alkol kullanıyorsanız belirtilen limitleri aşmayın derim, böylece DUI (driving under influence)’dan trafik suçu işlemiş olmazsınız. Bu trafik suçları arasında kırmızı ışıktan da, hız limitini (mesela 10-12 mil) açmaktan da çok daha büyük bir cürum kabul ediliyor.

Polise rüşvet önermeyi aklınıza bile getirmeyin.

Bu arada muhtemel bir kaza tipini burada belirtmek istiyorum. Asağıdaki şemada farzedelim ki siz A arabasısınız ve sola dönmek istiyorsunuz. B arabası C arabasının önünü kapattığı için C’yi göremiyorsaniz. Eğer böyle bir durumda sola dönmeye calışırsanız B arabası geçtikten hemen sonra C ile çarpışabilirsiniz. Bir kez bu tür kaza olduğunu biliyorum ve ben en azından 3 kere böyle tehlike atlattım, o yüzden size de aktarmak istedim. İnşallah her sola dönüşte bu kural aklınıza gelir.

Aşağıdaki resimde bu tür bir kaza şu şekilde de olabilir: Diyelim ki önünüzde B arabası ve siz de onun hemen ardından sola dönmek istiyorsunuz. B arabası döndükten sonra siz hemen dönmeyip karşıdan C arabasının gelmediğinden emin olmalısınız:

Diyelim ki bir kazaya karıştınız. Yapmanız gereken ideal şey polis çağırmak (eğer yaralanma varsa acil numarasi 911). Ama eğer küçük bir şeyse kendi aranızda da halledebilirsiniz. Bir arkadaşım önündeki arabanın tamponuna dokunduktan sonra sigorta numarasını vermiş,ve dokundugu arabanın sahibi sigorta şirketine $150 işlemiş. Oysa belki o tür küçük bir şeyi o anda (sigortaya işlenmeden) $50’a anlaşabilirlerdi.

 

Kaza yaptıkça sigorta notunuz düşüyor ve SSN’e işlendiği için yaşamınızı ilgilendiren her olayda su yüzüne çıkıyor. Ayrıca uzun bir süre boyunca sigorta primleriniz (insurance premium) oldukça yüksek bir meblağ olarak kalıyor ya da artıyor. O yüzden mümkün olduğunca dikkatli sürün derim.  Ayrıca küçük olayları da büyütmeden kendi aranızda halledebilirsiniz.

Tagged :

GREYHOUND NEDİR VE İYİ MİDİR?

Amerika’da bir şehirden bir şehire giderken kullanabileceğiniz bir başka ulaşım şekli Greyhound otobüsleri.  Yakın mesafade uçağın yarı fiyatına geliyor yaklaşık olarak. Benim tecrübem şu: Eğer gideceğiniz yer otobüsle 8 saati aşıyorsa Greyhound tam bir macera ve tam bir eziyet. Gecenin üçünde Amerika’nin ücra bir şehrinin Greyhound otobüs terminalinde hapis gibi beklemek oldukça olağan birşey. Yine normal olan şeyler: saatlerce garlarda bir sonraki otobüsü beklemek, bazen otobüs şoförleri tarafından aşağılanmak, uzun sıranızın dağıtılması ve yepyeni bir yerde sıraya sokulmak, bavullarınızın kirli yerlerde sürüm sürüm sürünmesi, çok pis tuvaletleri kullanma durumunda kalma, etrafta yiyecek satan yer olmadığı için Greyhound terminalindeki yemekleri yeme zorunluluğu. Bunlar eziyet kısmına giriyor. Macera kısmını da yaşayanlar bilir!

Tagged :

ARAÇ KİRALAMA

ARABA KİRALAMA

 

Evet, arabasızlık canınıza tak etti ve 4 arkadaş bir araya gelip araba kiralamaya karar verdiniz. Ne yapmalısınız?
Araba kiralama fiyatı olarak ilan edilen ya da size söylenen fiyat şunları kapsamaz:

1) 25 yaşın altında olduğunuz icin eklenecek masraf

2) Kiraladığınız arabayı koruyan sigorta

3) Kiraladığınız arabanın çarpabileceği diğer arabaları kapsayan sigorta

İlk masraf zaten kaçınılmaz, bazıları 2 ve 3 nolu masrafları es geçerek büyük bir risk almayı tercih ediyorlar, ama ben size bütün bu üçünü de kafanızın rahat olması açısından yaptırmanızı öneririm. Eğer sizin kendi arabanız varsa ve sigortanız da varsa o zaman 3 nolu sigortaya gerek yok bildiğim kadarıyla (liability deniyor).

 

Araba kiralamaya direkt gitmeyin, önce İnternette, sonra da telefonla bir araştırma yapıp rezerve edin, sonra gidip kiralayın.

 

Arabayı kiralarken kredi kartını kullanmanız gerekecek, bir de ehliyetinizi isteyecekler.  Ayrıca bulunduğunuz eyeletin ehliyet sınavına girip ehliyet almak şart. Mümkünse kredi kartınızın araba sigortası (liability) yapıp yapmadığını sorup öğrenin (ya da antlaşmaya da bakabilirsiniz).  Böylece 2) nolu masraftan kurtulursunuz.

 

Eğer arabayı kiralayan kişinin yanısıra bir kişi daha arabayı kanuni olarak sürebilsin istiyorsaniz onu da yazdırmanız gerekiyor. 1, 2, 3 nolu masrafları ayrıca o insan için de yapmak gerekecek! Böylece arabanın masrafı 90-100$/ün kadar yükselebilir. Eğer gideceğiniz uzaklık 8 saati aşmıyorsa tek kişi yapabilir, kişiye göre değişir. Ama mesela 12 saatlik sürekli bir yolculukta tek başına şoförlük yapacak insanın da herhalde oldukça dayanıklı  olması gerek.

 

Arabanızın 4 kapılı olmasına dikkat edin, çünkü yolculuklarda genelde çokça eşya alıp koyma oluyor. Eğer iki kişi ya da üç kişi çıkıyorsanız yola “compact” boyut yeterli olabilir. Eğer 4 kişi iseniz mid-size hatta mümkünse full-size kiralayın. Bir arabada 5 kişi pek rahat olabileceğini tahmin etmiyorum. 6 kişi iseniz “van” olayını sorun.

 

Arabanızda CRUISE CONTROL olmasına dikkat edin, olup olmadığını özellikle sorun. “Cruise control” arabanızı belli bir süratte sabitlemeye yarıyor böylece ayağınızı sürekli gaz pedalına basmak zorunda kalmıyorsunuz. Arabanızın cruise controlunun nasıl çalıştırıldığını ayrıntılı olarak öğrenin, çünkü özellikle 4 saati aşan yolculuklar cruise controlsüz oldukça zorlaşabilir.  Bir de arabayı sürmeden önce lambalarını ve diğer aksamlarının çalışıp çalışmadığını da deneyin: Silecekler nasıl çalışıyor, farlar nasıl söndürülüyor, araba nasıl çalıştırılıp söndürülüyor? Bunlar arabadan arabaya değistiği için karışıklık olmaması için hazır orada soracak biri varken sorup yola öyle çıkın.

 

Arabayı kiralamadan önce dıştan şöyle bir dolaşıp herhangi bir yerinde çizik kırık, hasar var mı bakın. Arabanın içini de kontrol edin, bu en fazla 1 dakikanızı alacaktır.

 

Arabayı kiralarken size tam benzin opsiyonu olup olmamasını soracaklar. Eğer arabayı çok kısa bir zaman için kiralıyorsanız ve kiraladığınız yeri çok iyi bilmiyorsanız ilk bir iki kiralamada dolu depo getirmek yerine boş depo getirmek opsiyonunu seçebilirsiniz. Genel olarak dolu depo olarak anlaşıp kiraladığınız yer yakınındaki bir yerde benzin doldurmak daha ucuza maloluyor.

 

Arabayı saatinden en azından 2 saat önce bırakacak şekilde plan yapmanızı öneririm, son dakikaya kalırsa çok stres yapıyor. Eğer bir dakika bile geç teslim etseniz bir gün fazladan kullanmışsınız gibi fazladan para istiyorlar.

 

Arabayı kiralarken bunu uçak mileage kartlarınıza yazdırabiliyorsunuz, onu sorun. Mesela Delta Skymiles’a yazdırabilirsiniz.

 

AAA Auto Club üyeleri %15 indirim alıyor araba kiralarken. Eğer değişik kaynaklardan, mesela kredi kartı faturalarından, gazetelerden, İnternetten indirim kuponları araştırırsanız doğrudan kiralamaya kıyasla az da olsa bir avantaj sağlayabilirsiniz. Bu tür kuponlar bulmak oldukça kolay, hatta sadece bu tür kuponlardan oluşan kitaplar bile satılıyor (okulunuzun Student Center’inda sorabilirsiniz) ki çok gezenler için faydalı olabilir, ya da mesela 3 arkadaş ortak bu tür bir kitap alabilir.

 

Araba kiralamak için kullanabileceğiniz firmalardan bazıları: www.budget.com , www.avis.com , National. Tamamını “yellow pages”dan “automobile rental” kısmından bulabilirsiniz.  Mümkün olduğunca büyük firmalardan kiralayın. Havaalanlarında genelde daha ucuza kiralanıyor, ayrıca büyük havaalanlarında havaalanından araba kiralama ofislerine bedava servis oluyor genelde. Ayrıca www.hotwire.com sitesinden ucuza araba kiralamak mümkün olabiliyor (hangi firmadan kiraladığınızı ödeme sonrası öğreniyorsunuz).

Tagged :

ARABA ALDIKTAN SONRA

AAA Auto Club Üyeliği ve Avantajları

 AAA Auto Club (https://www.aaa.com/stop/ ), araba sahiplerine çok çeşitli avantajlar sunan ve yıllık ücretle abone olunan bir kulüpler federasyonudur. Siteye girmek için ABD’de yaşadığınız adresin zip kodunu girebilirsiniz. Eğer halihazırda ABD’de değilseniz 30004 girebilirsiniz (Georgia Eyaletindeki Alpharetta semtinin zip kodudur.)

Araba aldıktan sonra sizin bölgenizdeki AAA Auto Club’a üye olun. Size verdikleri bilgiler arasında 1-800’lü çağrı merkezinin bilgisini de bulacaksınız. Bu kurumun aşağıdaki yedi servisini kullanma olasılığınız oldukça fazla:

1) Araba çektirmek: Diyelim ki arabanız yolda arızalandı. Hemen cep telefonunuzdan ya da bir ankesörlü telefondan 1-800’lü numarasını  arıyorsunuz, onlar sizin yakınınızda anlaşmalı oldukları bir araba çekicisini arıyorlar telsizle, 1-4 saat süren bir süre zarfında gelip arabanızı çekiyorlar istediğiniz mekana. Arada aramanız gerekiyor genelde sormak ve hatırlatmak için, mesela saat başı. Bir mil limiti var, bunu öğrenin. Eğer Altın (Gold) ya da Platin (Platinum) üye iseniz daha fazla kilometer performansı (mileage) çektirebiliyorsunuz, o yüzden o şekilde üye olun. Arabayı çeken adama bahşiş verebilirsiniz, özellikle çabuk geldiyse ve mesela başka konularda da yardımcı olduysa, ama $10’dan fazla vermeye hiç gerek yok, $5 çok iyi bir miktar. Ayrıca hazır uzmanı bulmuşken fazla baymamak şartıyla bir iki kafanıza takılan soruyu sorabilirsiniz.

2) Arabanın içinde unutulan anahtar: Diyelim ki arabadan çıktınız ve anahtarı arabanın içinde unuttuğunuzu farkettiniz. Yine yukarıdaki gibi yardıma çağırıyorsunuz, gelip yaklaşık 1 dakika içinde kapınızı açıyorlar.

3) Patlamış lastik: Lastiğiniz patladı, kalakaldınız olduğunuz yerde. Arıyorsunuz, gelip lastiği değiştiriyorlar, arabanızın bagajındaki yedek lastiği takıyorlar geçici olarak kullanabilmeniz için. O lastikle 55-60 milden hızlı sürmemek lazım ve bir an önce tanıdık iyi bir lastik tamircisine ya da üyeyseniz SAM’S club’a çektirip lastiği değiştirmek lazım.

4) Turistik gezi için harita ve broşür: AAA’in bölgesel ofisini arıyorsunuz (acil numarasını değil) ve o ofise gidip oradan bedava harita ve gideceğiniz eyaletlerle ilgili broşür alabiliyorsunuz.

5) İndirimli biletler: Farzedelim ki Disneyland’i görmeye karar verdiniz. Bu lokal ofisten gideceğiniz bu tür eğlence parkları için indirimli bilet almak mümkün. Mesela 4 kişi 2’şer park gezeceksiniz. Her bir biletten $4 indirim olsa $32 tasarruf ettiniz.
Web sayfasında ( https://www.aaa.com/stop/ ) pek çok konuda size faydalı olacak bilgi bulabilirsiniz, özellikle Travel kısmında.

6) Araba kiralarken indirim: Bunu araba kiralarken siz kendiniz açmalısınız. Araba kiralayan şirket sizin AAA üyesi olup olmadığınızı büyük ihtimal sormayacaktır.

7) Otel kiralarken indirim: Oteli rezerve ederken ve fiyat alırken AAA üyesi olduğunuzu belirtin, indirim alabilirsiniz. Mesela Days Inn otelleri indirim veriyor AAA üyelerine.

 

Araba sigortası için fiyat arastırması yapabileceğiniz şirketlerden birisi:

 

http://www.statefarm.com/

 

Arabanızın ruhsatını (title) her yıl doğumgününüze denk düşen zamanda yenilemeniz yasal olarak gerekebilir.

 

Yağın eksik olması motorun kendi içinde yıpranmasına sebep olacağından HER ÇALIŞTIRMADAN ÖNCE, ya da en azından HER SABAH MUTLAKA ARABANIZIN YAĞ VE SU SEVİYELERİNİ KONTROL EDİN. Arabanızın motoru yıprandığı takdirde değiştirmeniz gerekebilir. (eğer arabanızı ileride satmayı düşünüyorsanız ve arabanızın değeri $4000 altındaysa motorunu degiştirmek yerine direkt hurdaya (junk-yard) yollayın). Aksi gerekmediği takdirde ARABAYI 89 NUMARALI BENZİN İLE KULLANIN VE HER 2500 MİLDE YAĞ VE FİLTRESİNİ DEGİŞTİRİN.  Ayrıca air filter’ı da kendiniz satın alıp her iki yağ degiştirmeden birinde onu da bedavaya değiştirtebilirsiniz.  Bunun dışında düzenli bakımlarınızı (regular maintenance) düzgün olarak yaptırmayı ihmal etmeyin.

Arabanızı yağ değiştirmeye götürdüğünüzde tamirci arabada yeni kusurlar bulabilir. Özellikle uygulanan bir psikolojik taktik şu: Tamirci arabanızın kapağı–ameliyat yapılan hasta misali- açık olduğu halde sizi arabanın yanına götürüp “bak bu tozlanmış, şu kirlenmiş, şu degişse iyi olur” gibi önerilerde bulunur. Arabanızın kapağının açık olup motor ve iç aksamlarının gözünüzün önünde sergileniyor olması, o tamirin acil olması ve yapılması gerektiği demek değil. Tamire o anda karar vermeyin, düşüneceğinizi söyleyin. Özellikle acil bir şey değilse daha sonra yapılabilir

Tagged :

ARABA

Araba Almadan Önce

Amerika’da bir araba sahibi olmak hemen her şehirde uzun vadede bir “must”.  Hem büyük kolaylık, hem de çok büyük bir masraf kapısı. Mümkünse (özellikle yurtta kalanlar) mali durumları çok iyi değilse araba satın almayı ertelemelerini öneririm. Hele $2000 altında bir arabaya yatırım yapmadan önce çok çok düşünmenizi öneririm. Üniversiteye evden ya da yurttan ulaşımı eğer varsa okul shuttle ile yapmak en az masraflı olan yol.

Akşam saatleri içinde çalışan bir servisi büyük ihtimalle vardır, o konuyu araştırın.  Mesela akşam 7 gibi arayıp yakındaki bir kafeye gidilip gece 11’de oradan arayıp geri dönülebilir. Böylece hem akşamları da evde hapis olayı olmaz, hem de araba almadan bu konu halledilmiş olur. Hafta sonları için ise 2-3 arkadaş bir araya gelip araba kiralayabilir, hem arabalı hem de hesaplı bir kaç gün tatil yapılabilir.

Araba almadan önce mali boyutunu iyi planlamanızı öneririm. Mesela $1000’a bir arabanın ilanını gördünüz ve araba almaya niyetlendiniz, ben $1000’a bu işin içinden çıkarım dediniz. O arabanın alış vergisi $50-$100, ilk tamir masrafları $100-$300, sigortası $500-$800/yıl, okulda park parası $200-$500 derken bir de bakmışsınız araba size $1850-$2700 arası bir fiyata malolmuş ilk senenin içinde! Bu masrafı toplu ulaşım masrafınızla karşılaştırdığınızda gerçekten araba almaya değiyor diyebilir misiniz?

Araba almadan önce çokça görülen bir psikolojik durum arabasızlığın insanın canına tak etmesidir.  Bunun birkaç çözümü var (bu çözümlerin birkaçını birden uygulamaya çalışın):

  • Okulunuza ya da işyerinize yürüme mesafesinde oturmak
  • Evinizi toplu ulaşım hatlarının yakınında olacak şekilde kiralamak
  • Arabası olan bir insanla evinizi paylaşmak
  • Yalnız başınıza mücadele etmek yerine bir arkadaş grubu oluşturup her konuda birbirinize yardımcı olmak
  • İki haftada bir arkadaşlarınızla araba kiralamak
  • Gezme isteğinizi mesela üç ayda bir $200’lik masraf edip bir baska şehirdeki arkadaşınızı uçakla ziyaret ederek karşılamak
  • Sizin gibi arabası olmayan insanların olduğunu görüp bunun ille de gerekli olmadığını farketmek
  • İkinci üçüncü el araba almış olanların bir zaman sonra “hah, arabamdan ne ses geldi, acaba bir şeyi mi bozuldu, yağını kontrol etsem mi” gibi durduk yerde streslendiklerini görüp arabanın beraberinde bazı sorumluluklar ve stresler getirebileceğini farketmek.

Bir de arabaya ihtiyaç duyulduğunda size yardımcı olan insanlara duyacağınız “minnet borcu” ve bundan doğabilecek çekinme duygusu var. Bunun çözümü o kadar zor degil: Size yardımı dokunan insana değeri $5’i aşmayacak şekilde bir hediye verebilirsiniz. Bu hediye CD, kitap, coffee mug, çikolata olabilir. Evinizde hatta çantanızda gerektiği zaman verebilecek şekilde 5-6 çeşit hazır hediye envanteri bulundurursanız bu konu kolayca hallolur. Bu hediyeleri indirim ( sale) ya da tasfiye (clearance) satışlarından ya da Walmart, Sam’s Club, Casco gibi toptancılardan satın alabilirsiniz.

ARABA ALIRKEN

Araba Alırken Genel Öneriler

Araba alırken çok dikkatli olmanız gerekiyor, çünkü problemli bir arabanın tamir masrafları sizi büyük maddi hasara uğratabilir. Araba almaya iyice niyetlendiyseniz şu web sayfalarını öneriyorum:

https://www.edmunds.com/car-reviews/   (çok kapsamlı bir sayfa)
http://www.consumerreports.org/cars/    (hangi araba ne kadar kaliteli)
(Ayrıca yerel gazetenizin web sayfası. Ararken yarının ilanlarından arayın arabaları, çünkü en iyi arabalar zaten 2-3 gün durmuyor. Mesela yerel gazetenizin İnternet sayfasından perşembe akşamı bulacağınız iyi arabaları hemen Cuma günü sabahtan arayarak görmenizi ve mümkünse almanızı öneririm. En iyi arabalar büyük ihtimal Pazar gününe kalmayacaktır.)

Ayrıca mümkünse dealerdan alınmamasını, mümkünse ilk sahibinden (first owner) alınmasını, almadan önce mutlaka bir tamirciye göstererek alınmasını öneriyorum. Alırken arabadaki muhtemel arızalar sorulup araştırılarak bunlar pazarlık (bargaining) için kullanılıp arabanın fiyatı düşürülebilir…  Bazen iki arkadas ortak araba alıyorlar, ki bu genelde çok iyi bir fikir olmuyor, onun yerine bir kişinin arabanın kesin sahibi olması daha iyi oluyor –özellikle iki insan birbirini çok çok iyi tanımıyorsa-.

VIN (Araç Numarası) Üzerinden Araba Tarihçesi Raporu

Aşağıdaki adreste almayı düşündüğünüz arabanın tarihçesini “Vehicle Identification Number (VIN) Raporu” şeklinde bilgi edinmek için birçok web servisi var:

https://www.techjunkie.com/carfax-alternatives/

“…

Tekrar bakmadım ama biz araba aldığımız sırada 20 dolar karşılığı iki ay içerisinde sınırsız sayıda araba hakkında sorgulama yapma hakkı veriyorlardı. Açıkçası biz araba alacağımız sırada çok işe yaradı. İki ay da herhalde araba almaya karar vermiş birisi için yeterli bir süre. Çok detaylı bilgi alınamıyor aslında, bizim en çok işimize yarayan iki şey vardı:

 

1) Arabanın muhtelif zamanlardaki kontrollerinde kayda geçirilmiş sayaç bilgilerinden gerçekte kaç mil kullanılmış olabileceği fikrini veriyor. Bu şekilde sayacı geri alınmış bir arabayı hemen yakalamıştık mesela.

2) Eğer araba daha önce kaza geçirip açık artırma ile satıldıysa, ya da ticari olarak kullanıldıysa –mesela kiralama şirketinde lease olarak, taksi olarak, ya da polis arabası olarak- o da öğrenilebiliyor.

…”

 

Örnek bir VIN raporunda şu bilgileri bulabilirsiniz:

  • Araç Özellikleri (Vehicle Specifications) (VIN numarası ve arabanın “make”i)
  • Ruhsat Kontrolü (Title Check) (“Clean Title History Guaranteed” diyorsa iyi bir şey, ama her zaman buna güvenmek doğru değil)
  • Kilometre Sayacı Düşürme Kontrolü (Odometer Rollback Check) (“No Odometer Rollback Detected” demesi gerekiyor. Bu, arabanın toplam milini gösteren cihazın sonradan değiştirilmediğini gösteriyor)
  • Sorun Kontrolü (Problem Check) (“No Problems Found “ demesi gerekiyor, ama bundan çok arabayı tamirciye göstermek için götürdüğünüzde onun söyleyecekleri önemli)
  • Kayıt Kontrolü (Registration Check)
  • Araç Geçmişi Detayları (Vehicle History Details) (bu önemli)

 

Ayrıntılı raporda şu bilgilere ulaşabiliyorsunuz:

  • Problem Tipleri (Problem Titles)
  • Hurda (Salvage/Junk)
  • Parça Değişimi (Rebuilt/Reconstructed)
  • Motor Tahribatı (Flood Damage)
  • Kaza Açıklaması (Damage Disclosure)
  • Üreticinin Geri Alması (Manufacturer Buyback) (LEMON)
  • Mekanik Sınırların Aşımı (Exceeds Mechanical Limits) (EML)
  • Gerçek Olmayan Mil (Not Actual Mileage) (NAM)
  • Kilometre Sayacı Düşürme Kontrolü (Odometer Rollback Check)
  • Kaza (Accident)
  • Hurda Müzayedesi (Salvage Auction)
  • Arızalı Emisyon Denetimi (Failed Emissions Inspection)
  • Yangın Tahribatı (Fire Damage)
  • Çarpma Testi Aracı (Crash Test Vehicle)
  • Gri Borsa (Fiyatların aşırı yüksek olduğu piyasa) Aracı (Grey Market Vehicle)

 

 Araba Alırken Telefonda Nasıl Konuşmalısınız?

Arabayı almak için gazeteyi aradınız, birkaç otomobil buldunuz, telefona sarıldınız. Ne soracaksınız? İşte örnek bir konuşma:

-“Hello, I am calling for your car”

-“Which car?”

-“Are you a dealer?”
-”Yes.”
– Thank you very much then. I am planning on buying my car from an owner…(Telefonu kapatma sesi)

Yani dealer ise konuşmakla bile vakit kaybetmeyin derim (eğer dealera referans veren bir tanıdığınız yoksa), hem güvenebilecek bir dealer bulmaktaki zorluk hem de aldıkları komisyon yüzünden.

 

Bir başka konuşma:

-“Hello, I am calling for your car”

“Ok, what would you like to ask?”
-”Could you describe me the car a bit please. I just want to make sure I have all the relevant information”
-”It’s a 1995 Mazda”  (Alacağınız araba en fazla 8 yıllık olmalı. Eğer motor değiştiyse biraz daha farklı olabilir, ama o durumda motor niye degişmiş araştırmalısınız. Kaza mı yapmış  acaba?)
-”Is it two doors or four doors?” (İki kapılı daha ucuz olur, ama çok da rahat olmaz. Özellikle Türkler genelde bir arabada 2-3 kişi dolaştığı için dört kapılı daha iyi olabilir. Farkındaysanız ilk sorunuz oldukça kolay ve zorlamayan bir soru, ilk başta diyalog kuruyorsunuz.)
-”Four doors”
-”And is the AC (air conditioning) working fine?” (Özellikle güney eyaletlerinde AC’nin mutlaka çok iyi çalışıyor olması gerek. Hatta kuzey eyaletleri bile yazın epey sıcak olabiliyor, o yüzden AC çok önemli)
-”Yes”
-”How many miles?”
-”120K” (Normal bir araba her yıl 10bin mil ile 12bin mil arası yazar. Bu verdiği bilgiyi
https://www.checkthatvin.com/ctv/ ’dan bakarak kontrol edebilir, böylece kilometre göstergesinde bir oynama yapıp yapmadığını görebilirsiniz. Eğer ortalama mileagedan çok daha az ya da fazlaysa bunun açıklamasını uygun bir dille talep etmelisiniz.)

-“Could I get please get the VIN nmber of the car, so that I can check its history of the car?” (Bu önemli bir soru. VIN numarasını ilk başta alarak https://www.checkthatvin.com/ctv/  ‘dan hemen bakmak iyi bir fikir. Böylece arabayı görmeden önce tarihçesini öğrenip kötü bir arabayı baştan eleyebilirsiniz.)

-“ I don’t know what you mean…”

-“This is the number that uniquely identifies your car. It should write on your title, and also insurance identification card.”

-“Oh, I see… It is JM1BG2248N0505826” (epey uzun bir kod olduğu için dikkatli almaya calışın. E-maille de sorabilirsiniz bu numarayı)
-“Are you the first owner of this car?” (İşte en önemli soru. Eğer first owner ise bu arabayı ciddi olarak değerlendirmelisiniz. Değilse çok kötü kayıp değil, ama eğer first owner ise büyük bir “plus”)
-”Yes”
-”Would you mind if I asked why you are selling the car?” (İşte başka önemli bir soru. Büyük ihtimalle öyle olsa bile ‘kaza yaptım, bir an önce elden çıkartmak istiyorum’ gibi bir cevap duymayacaksınız. Ama en azından sormak çok önemli. En güzel sebep yeni araba alıyor olmak. Mesela eski mazdasını satıp yenisini alacak, süper, çünkü demek mazdadan memnun kalmış.  Ama tabi araba yine de çok külüstür olmamalı, yani ille yeni araba alıyorlar eskisini satıyorlar diye bu sizin için iyi bir alışveriş olacak demek değil. Bir başka güzel sebep yaşlı bir insanın o arabayı artık kullanmıyor olması. Yaşlıların, akademisyenlerin, doktorların arabaları genelde iyi oluyor. Lisans öğrencisinden araba almadan önce çok iyi düşünmenizi öneririm.  Bir başka çok güzel sebep ülke/eyalet dışına çıkıyor olması, genelde bu durumdaki birisi arabayı son gününe kadar kullanmak zorunda olduğu için dar bir zaman diliminde daha düşük bir fiyatla satabiliyor)

“I finished my PhD and I am moving to California to start my job.” (Çok güzel bir sebep.  Tabi arabanın iyi olması lazım)

-“Did you ever have any accidents with the car?”  (Bu önemli bir soru. Kaza yapan biri bunu telefonda söylemeyebilir, ama eğer arabayı gördüğünüz zaman boya izleri görürseniz bu, arabanın kaza geçirmiş olduğunu  gösterir. Ayrıca etik olan bir satıcı bu noktada en küçük bir kazayı bile söylemeli. Yani eğer arabayı alacağınız kişi bu konuda size yanlış bilgi veriyorsa o arabayı unutun)

-“No major ones. Just have a few scratches on the door.” (O scracthlerin ne kadar büyük olduğuna bakmak lazım. Çünkü büyükleri arabayı paslandırabilir.)

-“And what is the price?”

-“$4000 sharp” (“sharp” demek pazarlık yapmayacağım demek. Eğer böyle birşey derse ya da “no bargaining” derse yine de sorabilirsiniz: “What if there are some needs for repair, can we deduct them from this price?”)

– “Would I be unkind if I asked if you or one of the previous owners  of the car was a smoker?”  (Bu soru da aslında önemli. “Non-smoker” bir arabayı satmak çok daha kolay. Amerikalıların çoğunluğu sigara içmediği ve sigara kokusundan rahatsız olduğu için non-smoker olsun arabanızın sahibi mümkünse)

-“I don’t smoke.”
-”Would you mind if we met and -if I like the car- we took the car to a repair shop?” (Bu da çok önemli bir soru. Eğer arabanın özellikleri iyi gözüküyorsa fazla oyalamadan arabayı bir an önce görün ve yine beğenirseniz emin olmak için bir tamirciye –mesela Firestone, Midas ya da Peb boys- götürüp baktırın. Yalnız tabi önceden gideceğiniz yere telefon edip yer ayırtın, böylece uygun olan zamanda gidebilirsiniz. Diğer firmaların listesini “Yellow Pages”de Automobile Repair kısmında bulabilirsiniz. Tamirci olayını kesinlikle öneririm, çünkü oraya yatıracağınız $20-$75’lik bir masraf sizi çok daha büyük bir masraftan kurtaracaktır.)

-“Sure. When would you like to come?”

-“Actually, I do not have a car. Would it be a great inconvinience for you if you came near my school and we met here?” (Eğer arabanız ve sizi götürecek biri yoksa bunu sorabilirsiniz, bir mahsuru yok, ama iyi bir arabaysa ayağınıza gelmek istemeyebilir. Satıcının size gelmesi tabii ki arabanın ille de kötü bir araba olduğunu göstermez, fakat beklenen şey normalde sizin arabayı satanın yerine gitmeniz.)

 

Araba Alırken – Telefon Görüşmesinin Ardından

Telefon konuşmasından sonra arabayı görmeye gittiniz. Nelere dikkat edeceksiniz?

Öncelikle arabada belirgin görünen bir hasar var mı ona bakacaksınız. Boyası nasıl duruyor, acaba kaza yapıp sonradan boyanmış mı? Sonra motoru açıp bakacaksınız, acayip sesler çıkartıyor mu? Tabi bunları bilen biriyle yapmanız gerekiyor. Sonra arabayla bir tur atabilirseniz iyi olur. Bir de arabanın düzenli bakımıyla ilgili dokümanları (“regular maintenance”) görmek istediğinizi söyleyebilirsiniz. Mesela her 3,000 milde bir yağı degişmiş mi; yoksa arada kaçtığı olmuş mu? Özellikle 30K, 60K, 90K bakımları yapılmış mı, nerede yapılmış? Bu dokümanlar buruşuk buruşuk mu yoksa düzenli bir şekilde bir dosyada mı tutulmuş?

 

Arabanın kendisinden çok kimden aldığınız önemli: Mesela meslek sahibi bir insan mı? Evinin düzeni nasıl? Bu da önemli bir ayrıntı çünkü bir insanın evinin düzeni yaşam stili ve karakteriyle ilgili önemli ipuçları verebilir. Nasıl bir mahallede yaşıyor? Sizde yarattığı izlenim nasıl, sizce arabayı satma sebebi gerçekten size söylediği sebep mi? Çok şüpheci davranmadan uyanık olmakta fayda var.

 

Arabayı beğendiniz diyelim. Eğer arabalardan anlıyorsanız ve bu arabadan 100% eminseniz o noktada pazarlık yapıp satın alabilirsiniz. Ama eğer bu konuda fazla bilginiz deneyiminiz yoksa tamirciye götürmelisiniz arabayı. Farkındaysanız şu ana kadar daha hiç fiyat konuşulmadı. Sanki o gazetede ilan ettiği (ya da sizin telefonda sorduğunuz) fiyattan satacakmış gibi davranıyordu iki taraf da. Ama bu noktada (tamirciye gitmeden önce) fiyat konusu konuşulabilir. Zaten koyduğu fiyata dikkat ederseniz biraz pazarlığı daha tamirciye gitmeden yapabilirsiniz. Mesela arabaya $5,500 fiyat koymuşsa o anda $5,000’e düşürebilirsiniz. Tamirciye gittiniz, tamirci dedi ki: Bunun motoru iyi, alabilirsin. Orada sizin sıranız geliyor. Arabaya yapacağınız tüm masrafları belirleyerek bunları pazarlık unsuru olarak kullanmalısınız:

 

  • 30K, 60K, 90K bakımına ne kadar vakit kalmış? (Bu bakımlar $300-$500 arası tutabilir, hele sizi tavuk gibi yolmak icin bahane arayan yetkili servise $600-$800 kaptırmanız işten bile değil. Eğer araba mesela 85K ise ve 90K bakımını yaptırmamışsa bunu pazarlık unsuru olarak kullanın.)
  • Tekerlekler (tires) yeni mi? (tekerlek başı $60-$100 farkettirir)
  • Frenler (brakes) yeni mi? Ne zaman takılmış, degişmesi gerekiyor mu? ($60-$150 farkettirebilir fren başına)
    Triger kayışı (Timing belt) degişmiş mi zamanında? Özellikle Japon arabalarında triger kayışı 60.000 mil (100.000 km) değiştirilmeden koparsa sanırım motor gidiyor . O yüzden bu kaçınılmaz bir masraf ve pazarlıkta dikkate alınmalı.
  • Koltuklarda yırtık var mı? Degişmesi gerekiyor mu?
  • En son şansıman yağı (transmission fluid), antifreeze ne zaman degişmiş?
  • En son yağ ne zaman degişmiş? ($20)

 

Artık Arabayı Alıyorsunuz!

Pazarlığınızı yaptınız, almaya karar verdiniz. Mutlaka bir anlaşma hazırlanmalı ve bunu iki taraf da imzalamalıdır. Anlaşma örneğini bu işi önceden yapmış bir arkadaşınızla birlikte hazırlayın. Her iki tarafın ismi adresi ve telefonu, anlaşma tarihi, arabanın ID numarası (ön camın hemen içinde yazılı), arabayla ilgili diğer bilgiler yer almalı. Her iki taraf da birer kopyasını imzalayıp saklamalı. Arabayı satan kişi sizden büyük ihtimalle cash olarak isteyecektir parayı. Bankaya birlikte gidip orada halledebilirsiniz. SİZ ARABANIZI SATARKEN MUTLAKA BANKADA CASH OLARAK PARANIZI TESLİM ALIP ONDAN SONRA ANAHTARI TESLİM EDİN. Bunun dışında bir şey sakın yapmayın. Bir tanıdığım çek kabul etmişti cash yerine, sonra arabayı alan bir bahane çıkartarak cash’i iptal ettirmiş. Günlerce bankayla uğraştılar. Siz siz olun nakit para ile yapın satışınızı, ve de anlaşma imzalayarak…

Burada anlattıklarım araba alan birinin bakacağı kriterleri de açıklıyor. Siz de arabanızı kullanırken bu prensiplere göre kullanırsanız daha iyi bir fiyata satabilirsiniz. Arabanızı bir yatırım olarak görüp sanki emanetmiş gibi kullanırsanız sizin için en iyisi.  Bir de arabanızı satmadan önce yıkayıp temizletmenizi (ilk izlenim bu konuda çok önemli oluyor), bütün tamir kayıtlarını tutmanızı, satarken arabanın durumunu olduğu gibi söylemenizi öneririm.

Tagged :